Uzman Psikolog Farah ATTARHONİ yazdı
Sürekli gergin, endişeli ya da sinirli misiniz?
Anksiyeteniz iş ya da aile hayatınızı olumsuz etkiliyor mu?
Mantıksız olduğunu bildiğiniz halde kurtulamadığınız korkularınız var mı?
Kötü şeylerin olacağına dair düşünceleriniz var mı?
Kaygı yarattığı için bazı günlük aktivitelerden kaçındığınız oluyor mu?
Ani ve beklenmeyen paniklerle kalp çarpıntıları ya da nefes alamıyor gibi hissediyor musunuz?
Anksiyete bozukluğu, toplumda “kaygı bozukluğu” olarak tanımlanır. Kaygılanılan konular çoğunlukla gelecekle ilgili ve olumsuz senaryolar bütünüdür. Endişe ve stres yaratan bu gerçekçi olmayan yüksek dozdaki kaygılar, yaşam kalitelimizi düşürmektedir.
Anksiyetenin Fiziksel Belirtileri:
• Psikosomatik kalp çarpıntısı
• Avuç içinin terlemesi
• Psikosomatik mide bulantısı ya da mide ağrısı hissi
• Nefes almada güçlük ya da çok hızlı nefes alıp vermek
• Kaslarda gerginlik hissi
• Nedensiz yorgunluk ve halsizlik hissi
• İştahsızlık ya da aşırı yemek yeme
• Uykusuzluk
Aslında bir miktar stres ve dozunda yaşanılan kaygı bizleri başarı için teşvik eder. Örneğin, ders çalışmak için belli miktardaki stres, çalışma motivasyonunu arttırır ve başarı sağlar.
Hayatta kalabilmek için gelecekteki riskleri hesaplamak ve bir miktar kaygı yaşamak bizi tehlikelere karşı önlem almamıza yardımcı olur ama yüksek dozda kaygı tam tersine sebep olarak anksiyete bozukluğu adı verilen psikolojik bir rahatsızlığa dönüşür ve günlük yaşamınızı olumsuz etkiler. Sosyal ilişkiler bozulabilir, İş verimi düşebilir, pesimistik bir ruh hali ile ruhsal sağlığı bozulabilir bu sebeple yaşam kalitesi düşmektedir.
Anksiyete bozukluğu olan kişilerde hata yapma korkusu ve başına kotu şeyler geleceğine dair inançlar vardır.
Panik atak krizleriyle de kendini gösterebilir.
Anksiyete bozukluklarının kendi içinde; sosyal anksiyete bozukluğu, ayrılık anksiyetesi, spesifik fobiler, genelleştirilmiş anksiyete gibi farklı türlere sahiptir.
Kaygıyla Başa Çıkabilmek için Birkaç Öneri:
Nefes ve gevşeme egzersizleri kaygıyı yönetmede yardımcı bir tekniktir ve bedensel ve zihinsel olarak gevşeme ve rahatlama sağlanır.
Spor yapmak, sağlıklı beslenmek, düzenli uyku, insanlarla iletişim ve sosyal bağları sürdürmek de kaygıyla başa çıkma ipuçlarıdır.
Rutinlerin dışına çıkmak; yeni yerler keşfetmek, yeni bilgiler öğrenmek, farklı hobiler edinmek de zihni dinlendirmeye yardımcı olur.
Bir diğer etkili baş etme yönetimi de zihinde yapılan canlandırmadır. Bireyin kendisini rahatlatan bir ortamı hayal etmesi ile zihninde güvenli bir alan oluşturur buda kaygıyla baş etmede kullanılan etkili bir yöntemdir.
Kaygıyla baş etmede sosyal destek çok önemlidir. Güvendiğiniz insanlarla kaygılandığınız konular hakkında konuşmak ve fikir almak kaygıyı azaltmada yardımcı olur.
Bazen sosyal destek yetersiz kalır ve baş edemediğiniz veya kontrolden çıkan bir duruma dönüşebilir bu gibi durumlarda profesyonel destek almak önemlidir.
Hastanemizde bireysel danışmanlık hizmetimizle daima yanınızdayız. Profesyonel destek almak için randevu oluşturabilirsiniz.
Sağlıkla kalın.