Risk Grubundaysanız Koronavirüs Önlemlerinden Ödün Vermeyin
Koronavirüs Risklerini Arttıran Kronik Hastalıklar ve Koronavirüsten Korunma Önerileri
-
Diyabet yani şeker hastalığı
Bilindiği üzere şeker hastalığı genelde tip-2 şeklide (%90) olup çoğunlukla 50 yaş üzerinde görülmektedir. Özellikle kontrolsüz şeker hastalığı bağışıklık sistemini çalışmasını olumsuz yönde etkilemekte ve vücudun mikroplar ile savaşmasına kısmen de olsa engel olmaktadır. Bu nedenle şeker hastaları hem hastalık hem de yaşları nedeni ile bu salgında risk altındadırlar. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun önerilerine çok daha ciddiyetle yaklaşmaları şarttır.
-
Hipertansiyon hastaları
Kan basıncının normalden yüksek olması ve bu nedenle kullanılan ilaçlar vücut bağışıklık sistemini baskılamaz ancak şeker hastalığında olduğu gibi bu hastalarımız da genelde 50 yaş ve üzerinde olup toplum geneline göre daha yüksek risk altındadır.
-
Kolesterol yüksekliği
Kolesterol yüksekliği ve tedavisinde kullanılan ilaçlar da riski arttırmaz. Yaş dışında ek bir risk söz konusu değildir.
-
Astım ve KOAH hastaları
Bilindiği üzere bu virüs özellikle akciğer enfeksiyonu yaptığında daha öldürücü olabilmektedir ve akciğerlerinde kronik hastalığı olanları çok daha fazla etkilemektedir. Astımda daha sık olmak üzere kullanılan kortizon tarzı ilaçlar bağışıklık sistemini baskılar ve enfeksiyona karşı riski arttırır. Astım ve KOAH gibi müzmin akciğer hastalığı olanlar ve bu nedenle kortizon da kullanıyorlar ise risk katlanarak artmaktadır.
-
Kronik Böbrek ve Karaciğer yetmezliği
Kronik böbrek ve karaciğer yetmezliği durumları diyaliz ve siroz hastaları yine bu enfeksiyon açısından en riskli gruptaki insanlardır. Bu iki durum vücut bağışıklık sistemini zayıflatır ve virüsün hızla hastada yayılmasına sebep teşkil eder.
-
Kanser hastaları
Kanser bilindiği üzere nerede olursa olsun ameliyat, kemoterapi veya radyoterapi gibi tedaviler ile iyileştirilmekte olup bu 3 tedavi de vücudu zayıf bırakıp mikropların her türüne karşı hastayı açık hale getirmektedir. En riskli grupların başında da bağışıklık sistemleri zayıf olması nedeni ile bu hastalar gelmektedir. Kemik iliği ile ilgili kanserlerde ise risk çok daha yüksektir.
-
Romatizma hastaları
Belki de en riskli gruplardan biri de bu hastalardır. Zira romatizma tedavisinde kullanılan neredeyse tüm ilaçlar bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır ve hastaları korona gibi virüs enfeksiyonlarına açık hale getirmektedir.
Koronavirüse Karşı Hangi Önlemleri Alalım?
-
Çok zorunlu olmadıkça evden çıkmayalım.
-
Kalabalık ortamlardan uzak duralım.
-
Evler arası ziyaretleri askıya alalım.
-
Ellerimizi eve gelince ve dış ortamlar ile temas sonrası mutlaka sabun ile yıkayalım.
-
Kolonya kullanımını yaygınlaştıralım.
-
El sıkma, öpüşme ve kucaklaşma gibi kültürümüzde var olan adetleri salgın bitene dek ara verelim.
-
Riskli grupta isek mutlaka dışarıya çıkmak zorunda kaldığımızda maske takalım ve maskeleri de sık sık değiştirelim.
-
Hastalanırsak kendimizi korona olsun olmasın evde istirahata alalım ve bireysel anlamda hastalığı yaymamak için çaba sarf edelim.
-
Gribal enfeksiyon geçiriyorsak ve nefes darlığı, göğüste yanma, kanlı balgam olur ise en yakın sağlık kuruluşuna başvuralım.
-
Evimizi ve yaşadığım tüm ortamları sık sık havalandıralım ve temizleyelim.
-
Ortak kullanmakta olduğumuz banyo, tuvalet, mutfak gereçleri konusunda hijyen şartlarına azami özen gösterelim.
-
Hastalık varlığında izole bir odada kalıp ayrı havlu, tabak, mümkünse ayrı tuvalet ve banyo kullanalım.
-
Hastalık şüphesi ile evde gözetim altına alınan bireylerin 14 gün boyunca ziyaretçi almamaları, evdekiler ile bile minimum oranda görüşmeleri daha uygun olacaktır.
-
Antiseptik solüsyon bulunamaması halinde çamaşır suyu ve diğer birçok temizlik malzemesinin ve ayrıca %70 ve üzeri oranda alkol içeren kolonyaların da yeterince mikrop öldürdüğünü unutmayalım.
-
Öksürük ve hapşırık gibi şikâyeti olan insanların bu durumda ağız ve burunlarını kapamaları ve burun temizliği sonrası ellerini yıkamaları gereklidir.
-
Tüm gıdalarımızı iyice yıkayıp ve iyice pişirip yememiz özellikle önemlidir. Zira tam olarak yıkanmayan ve pişirilmeyen gıdalar hastalık kaynağıdır.
Sağlıklı ve mutlu günler dileği ile
Doç. Dr. Metin IŞIK
İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı