Varis, bacaktaki yüzeysel toplardamarların genişlemesi, uzaması...
Varis, yaklaşık yüzde 15-25 gibi yüksek bir oranda görülmektedir. Kadınlarda erkeklerden daha sık ortaya çıkmaktadır. Yaşın ilerlemesiyle birlikte varis görülme olasılığı artmaktadır.
Toplardamarın genişleyerek büyümesi ve kıvrımlı bir şekil alması varisleri oluşturur.
Bazı meslek grupları risk altında
Varise ailesel yatkınlık söz konusudur. Ayakta sabit olarak çok fazla duran kişilerde venöz basıncın artması sonucu kapakçıklar bozulur ve varis gelişebilir. Öğretmen, kuaför, diş hekimi ve garson gibi uzun süre sabit olarak ayakta durmak zorunda kalan meslek grupları bu hastalık açısından risk altında bulunuyor.
Lazer ve RF ile varis tedavisi
Günümüzde en etkili ve en popüler varis tedavisi, hastalıklı toplardamar ve büyük varislerin damar içinden lazer, radyofrekans ve diğer teknikler ile kapatılması şeklinde yapılmakta. Lazer ile tedavi yöntemi son yıllarda tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlanmış ve öncelikli tedaviler arasındaki yerini almıştır.
Varis tedavisinin hasta konforu açısından birçok önemli avantajlara sahiptir. Lokal anestezi ile ağrısız, ince iğne girişi ile kesi ve dikiş izi olmadan yapılabilmektedir. Bu işlem ortalama 30 ile 60 dakika sürmekte, hasta kısa bir süre dinlendikten sonra yürüyerek evine gönderilmektedir.
İşlem sonrası hastanın hareketlerinde kısıtlama gerekmez. Girişimin başarı oranı yüksektir, hastalığın tekrarlama oranı ise düşüktür.
Varisler ve bunlarla ilişkili hastalıklı yüzeysel toplar damarlar lazer ile ortadan kaldırıldıktan sonra aynı seansta yapılan skleroterapi ile tedavinin kozmetik sonuçları ve hasta memnuniyeti daha da artar. Skleroterapi lazer ile varis tedavisiyle birleştirildiğinde etkin sonuçlar almamızı sağlıyor. Lokal anestezi ile ağrısız bir işlem olan skleroterapi sonrası hasta hiçbir ağrı hissetmeden günlük yaşamına dönebilmektedir.