Varikosel testis damarlarında ergenlik döneminden başlayarak ortaya çıkabilen genişleme, varisleşmedir. Varikosel tüm erkeklerin %15’inde görülür ve erkekte en sık rastlanan kısırlık nedenidir. Beslenmenin varikosel oluşumuyla ya da tedavisiyle ilgisi bulunmamakla birlikte şişmanlık ve ıkınma gerektirecek her türlü işlem oluşma riskini arttırmaktadır. Varikosel tanısı elle muayene ve testisin doopler ultrasonu ile konulur. Varikosel tedavisinde en başarılı ve komplikasyonu en az yöntem tecrübeli cerrahların yapacağı mikrocerrahi varikosel ameliyatıdır. Hasta ameliyat olduğu gün taburcu olup, günlük hayatına dönebilmektedir.
Varikosel spermin kromozomal yapısını bozarak (DNA fragmantasyon indeksi, DFI) yumurtayı dölleme gücünü azaltır; dölleme gerçekleşse dahi düşük ihtimali artar. Bu sebeple tüp bebek tedavisi başlanacak hastaların da öncesinde varikosel tedavilerini olmaları gerekmektedir.
Kronikleşmiş varikosel ileri dönemlerde testis boyutlarında küçülmeye neden olarak sperm üretimi yanında ve testosteron adı verilen erkeklik hormonun üretilmesinde azalmaya da neden olacağından erkekte ereksiyon ve cinsel istek kaybına neden olabilir.