HASTALIĞINIZI GİZLEMEYİN
Göğüs Hastalıkları Uzmanımız Doç Dr. Emin Maden, hızla yayılan yeni tip korona virüsü (kovid-19) ve bu ölümcül virüse karşı alınması gereken önlemlere ilişkin önlemleri anlatıyor:
KORONANIN TİPİ VE ETKİSİ YILLARA GÖRE FARKLILIK GÖSTERİYOR
Korona virüsün geçtiğimiz yıllarda değişik adlarla ve dünyadaki farklı noktalarda görüldüğünü; ancak ilk kez bu kadar geniş bir alana yayıldığının bilgisini veren Maden, “2002’de Çin bölgesinde ‘sars’ adında korona virüs görüldü ve bundan dolayı çok sayıda ölüm yaşandı; ancak bu virüs Çin’in dışına taşınmamıştı. 2009-10 yıllarında yine bir salgın oldu o da fazla yayılmamıştı. 2012’den sonra Arabistan bölgesinde ‘mers’ adında bir korona virüs görüldü ve bölgede ciddi ölümlere yol açtı. Şimdi de daha değişik 19 tipi korona virüs Çin bölgesinde ortaya çıktı. Bu diğerlerinden farklı olarak dünyanın her tarafına yayıldı” dedi.
İLK 14 GÜN ÖNEMLİ
Dünyada can almaya devam eden yeni tip korona virüsünün kuluçka süresine dikkat edilmesi ve hastalık riski taşıyan kişilerin kendilerini mutlaka izole etmesi gerektiği çağrısını yapan Maden, “Her virüsün bir çoğalma dönemi var. Yeni tip korona virüsün kuluçka süresi ise 14 gündür. Risk taşıyan kişinin 14 gün beklemesini bu yüzden istiyoruz. Kişi virüsü almış; ancak ilk günlerde hiçbir şikayeti olmamış olabilir. Bu hastalık 13 ve 14. günlerde de görülebilir” diye konuştu.
BAŞKASINA BULAŞTIRMAMAK İÇİN KARANTİNA ŞART
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç Dr. Emin Maden, korona virüsten korunma yollarıyla ilgili özetle şunları söyledi: “Bu hastalığı önlemenin yolu hasta olanları izole edip, karantinaya alıp başkasına bulaştırmaması. Eğer bu insanları karantinaya alıp hastalığı sadece o kişinin atlatmasını beklersek topluma yayılmayacaktır. Dolayısıyla virüs kendiliğinden kalkacaktır. Burada önemli olan topluma yayılmasını engellemektir. Bunun da en önemlisi hijyen kullarına uymaktan geçer”
BU ŞİKAYETLERİNİZ VARSA HEMEN HASTANELERE BAŞVURUN
“Hasta ve risk taşıyan kişilerle bu süreçte teması en aza indirmeliyiz. Yurt dışından gelen kişiler bizim için risk grubudur. Çünkü bu virüs ülkemizden kaynaklı bir şey değildir. Yurt dışından gelen tüm herkesle mümkün olduğunca temasın kesilmesi lazım. Zaten Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gerekli önlemleri almış durumda. Dolayısıyla gelen kişiler karantinaya alınıyor. Ancak daha öncesinden gelmiş önlem alınamamış kişiler olabilir. Eğer bir kişinin ateşi, öksürüğü, nefes darlığı gibi şikayetleri varsa ve bu kişiler yurt dışından gelen birisiyle temas etmişse hemen sağlık kuruluşlarına başvurmaları gerekir. Yurt dışından gelen biriyle temasta bulunan kişiler de risk taşıyabilir”
HİJYENE BU SÜREÇTE ÇOK DİKKAT EDİLMELİ
“Bu hastalık yiyeceklerle buluşmaz, solunum yolu ile bulaşır. Örneğin kişi öksürdüğü zaman ortama virüsü saçar. Dolayısıyla virüs 1 metrelik bir mesafede o kişinin sandalyesinin, masasının üzerine, kullandığı bir eşyaya düşebilir. Başka bir kişi o yüzeylere temas ettiği zaman da bu virüs yayılabilir. Korona virüse karşı en iyi önlem el hijyenidir. Elimizi sıkça normal suyla ya da sabunlu suyla yıkamalıyız. Sürekli kimyasal kullanmak el yüzeylerine hasar verebilir. Dolayısıyla bizim ilk tercihimiz su ve sabun olmalı. Eğer kişi dışarıda ve bu imkan yoksa antiseptik solüsyonları kullanabilir. Hijyene bu süreçte dikkat edelim”
MÜCADELEDE ÇOK ÇOK İYİYİZ
“Hasta olmuş kişilerle minimum temas kurmamaya çalışacağız; ama panik de olmayacağız. Örneğin İstanbul’da bir vaka var, eğer temas olmamışsa Ankara’daki, Kayseri’deki, Konya’daki bir insanın bu kadar panik yaşamasına gerek yok. Ülkemizde gayet güzel önlemler alındı. Diğer ülkelerle karşılaştırdığımız zaman bu virüsle mücadeleye karşı çok çok iyiyiz. Sağlık Bakanlığı ve hükümet gayet güzel çalışıyor bu konuda”
YURT DIŞINDAN GELENLERDEN DUYARLILIK İSTİYORUZ
“Yurt dışından gelenlerin mutlaka kendisini 14 gün izole etmesi ve karantinaya alması gerekiyor. Örneğin başta Umre’den gelen kişiler olmak üzere ‘bende nasıl olsa bir şey yok’ diye kalabalık ortamlara girmeye çalışmamalı. Mümkün olduğu kadar özenli ve dikkatli davranmalı. Hastalık henüz olmayabilir; ama bu olmayacak manasına gelmiyor. O yüzden biz insanlarımızdan özellikle yurt dışından gelenlerden duyarlılık istiyoruz. En küçük bir şikayetleri olduğu zaman sağlık kuruluşlarına başvursunlar”
HASTALIĞI SAKLAMAK ÇOK TEHLİKELİ
“İnsanlar bu süreçte ‘ben hastaysam beni karantinaya alırlar’ korkusuyla sağlık kuruluşlarına başvurmaktan kaçınıyorlar. Bu hem kendi hayatlarını hem de aile bireylerini riske atar. Hastalık çıktığı zaman o periyotta aile bireylerine bulaştırırlar. Dolayısıyla bu hastalığın topluma yayılmasına neden olurlar. O yüzden hasta olsun, olmasın yurt dışından gelen birisi ile ya da onla temas etmiş başka birisi ile temas kurmuşsanız dikkatli olun. Ama hiç kimse bir iki dakika temas etti diye de hasta olmaz. Burada hasta olan kişiyle temas süresi de önemlidir”
“BEN GENCİM BANA BİR ŞEY OLMAZ” DÜŞÜNCESİ DOĞRU DEĞİL
“Bu hastalık daha çok yaşlı grubu öldürüyor; ama bu gençlere zarar vermeyecek diye de bir şey yok. Gençler hastalığı nezle, grip şeklinde geçirebilir zatüre de olabilir; ama bağışıklık sistemi yener. ‘Ben gencim virüs alsam da bir şey olmaz’ dememek lazım . Çevresindeki yaşlılara virüs bulaştırabilir. O yüzden özenle davranmamız lazım. En ufak bir şikayette sağlık kuruluşlarına başvurmalıyız”
MASKEYİ HASTA OLANLARIN TAKMASI DAHA SAĞLIKLI
“Toplumda herkesin maske takması korona virüsten korumaz. Maske esas hasta olanların çevresindekilere bulaştırmaması için takılması gerekir. Toplumda herkesin yüzüme maske takıp dolaşmasının çok da bir gerekliliği yoktur. Virüs maskeden bile geçebilir. Maskeyi hasta olan takarsa daha sağlıklı olacaktır. Herkesin maske takması toplumda panik havası da oluşturuyor.”